Diyaliz, böbrek fonksiyonlarının çalışmadığı durumlarda kullanılan bir tedavi yöntemidir. Kanı toksinlerden arındırmak için yapılan bu işlem, hemodiyaliz ve periton diyalizi olmak üzere iki ana türe ayrılır.1 Diyaliz nedir?”, “Diyaliz çeşitleri nelerdir?” , “Diyaliz nasıl uygulanır?” gibi sorularının yanıtlarını öğrenmek ve diyaliz hakkında detaylı bilgi almak için yazımızı okumaya devam edebilirsiniz.
Diyaliz Nedir?
Diyaliz, böbrek yetmezliği çeken kişiler için hayati bir tedavi yöntemidir. Böbrekler, kanı süzme işlevini yerine getiremediğinde, atıklar ve toksinler kan dolaşımında birikir. Diyaliz, böbreklerin yapması gereken bu işlevi üstlenerek kandaki fazla sıvıyı ve atık ürünleri temizler. Bu tedavi, diyaliz hastaları için yaşam kalitesini önemli ölçüde artırabilir. Ayrıca farklı diyaliz çeşitleri mevcuttur. Bunlar arasında en yaygın olanlar, kanı vücut dışına alıp süzgeçten geçiren hemodiyaliz ve karın zarını filtre olarak kullanarak yapılan periton diyalizi işlemleridir.1
Diyaliz Çeşitleri Nelerdir?
Kanı süzen ve toksinleri temizleyen diyaliz tedavisi, hemodiyaliz ve periton diyalizi olmak üzere iki ana türe ayrılır.1 Aşağıda bu iki diyaliz yöntemi hakkında detaylı bilgi alabilirsiniz:
Hemodiyaliz
Hemodiyaliz, diyaliz hastası olanlar için en yaygın yöntemdir. Bu yöntemle diyaliz makinesi hastanın kanını vücuttan alır, yapay bir böbrek olan diyalizör aracılığıyla kanı filtreler ve temizlenen kanı tekrar vücuda geri verir. Bu işlem genellikle haftada üç kez yapılır ve işlem her seferinde 3 ila 5 saat sürebilir. Hemodiyaliz, diyaliz merkezleri veya hastanelerde yapılabileceği gibi evde de yapılabilir. Evde hemodiyaliz, haftada dört ila yedi kez daha kısa sürelerle yapılmalıdır. İşlem sırasında arteriyovenöz fistül veya greft yoluyla kan akışını kolaylaştırmak için küçük bir cerrahi müdahale gerekebilir. Hemodiyaliz sonrasında bazı kişilerde düşük kan basıncı, baş dönmesi veya bulantı gibi yan etkiler görülebilir.1
Periton Diyalizi
Periton diyalizi, karın zarını (periton) filtre olarak kullanarak gerçekleştirilir. Bu yöntemde, karın içine yerleştirilen bir kateter aracılığıyla özel bir diyaliz solüsyonu verilir. Bu solüsyon, kanı süzerek atıkları ve fazla sıvıları emer. Periton diyalizi iki farklı şekilde yapılabilir: Otomatik periton diyalizi ve sürekli ambulatuvar periton diyalizi (CAPD). Otomatik periton diyalizi, cycler adı verilen bir makine ile yapılırken CAPD manuel olarak gerçekleştirilir. Tedavi, periton diyalizi başlamadan üç hafta önce kateterin yerleştirilmesi ile başlar. Periton diyalizi sırasında hissedilebilecek şişkinlik hissi dışında, işlem ağrısızdır.1
Eğer böbreklerinizle ilgili bir sorun yaşıyorsanız mutlaka bir hekime danışmalı ve sizin için doğru tedavi yöntemine hekiminizle karar vermelisiniz.
Diyaliz Ne İşe Yarar? Faydaları Nelerdir?
Diyaliz, böbreklerin yetersiz kaldığı durumlarda vücuttaki atıkları ve fazla sıvıları temizleyerek hayati fonksiyonları destekler. Doktorunuz; genel sağlık durumunuz, böbrek fonksiyonlarınız ve yaşam kaliteniz gibi çeşitli faktörleri değerlendirerek diyalize başlama zamanını belirler. Hemodiyaliz, kullanılan en yaygın uygulanan yöntemdir ve genellikle haftada üç kez gerçekleştirilir. Diyalizin hayat kalitesini artırdığı, semptomları azalttığı ve genel sağlık durumunu iyileştirdiği gözlemlenmiştir. Evde diyaliz de daha iyi uyku bir düzeni kurmaya yardımcı olabilir ve enerji seviyesini artırarak hastaların refahını önemli ölçüde artırabilir.1 2
Diyaliz Nasıl Uygulanır?
Diyaliz işlemi kanın süzülmesi ve temizlenmesi yoluyla gerçekleştirilir. İşlem, hastanın genel sağlık durumuna ve tercihlerine bağlı olarak farklı şekillerde uygulanabilir ancak genel olarak aşamalar şu şekildedir:
Vasküler Erişim Sağlama
Diyalize başlamadan önce kanın makineye kolayca aktarılabilmesi için bir arter ve bir ven arasında cerrahi bir bağlantı (fistül) oluşturulur. Eğer bu damarlar yeterince büyük değilse bir tüp (greft) kullanılarak bağlantı sağlanır.3
Kanın Makineye Aktarılması
Diyaliz sırasında bir iğne kullanılarak damarınızdan kan alınır ve diyaliz makinesine yönlendirilir. Makine kanı sürekli olarak pompalar ve temizler.3
Süzme İşlemi
Kan, yapay bir böbrek olan diyalizörden geçerken atıklar ve fazla su bir diyaliz solüsyonu ile süzülür. Bu solüsyon, atıkları emer ve temiz kanı geri göndermeye hazırlar.3
Temiz Kanın Vücuda Geri Dönüşü
Süzülen kan, başka bir iğne aracılığıyla vücuda geri verilir. Bu süreç esnasında makine, kan basıncını ve akış hızını sürekli olarak izler ve ayarlar.3
İşlem Sonrası Takip
Diyaliz tamamlandıktan sonra hastanın genel durumu ve vasküler erişim yeri kontrol edilir. Olası komplikasyonların önüne geçmek için gerekli tedbirler alınır.3
Tüm bu aşamalar, hastanın sağlığını korumak ve yaşam kalitesini artırmak için dikkatle yürütülmelidir.
Diyaliz Hangi Durumlarda Uygulanır?
Diyaliz, böbrek yetmezliği durumunda ve buna bağlı tipik belirtiler görüldüğünde başlatılır. Böbrek hastalığının son evresinde böbrekler artık vücuttaki zararlı maddeleri etkili bir şekilde temizleyemez ve diyalize ihtiyaç duyulur. Böbrek yetmezliğinin tipik belirtileri arasında kilo kaybı, ciltte renk değişikliği, vücutta idrar kokusu, nefes darlığı, göğüs ağrısı, düzensiz kalp atışı, kafa karışıklığı ve bilinç kaybı bulunur. Kronik ya da akut böbrek hastalığı olan kişiler, böbrek fonksiyonlarını izlemek ve böbrek yetmezliğinin belirtilerini saptamak için düzenli olarak hekimlerine danışmalı ve tedavi sürecini başlatmalıdır.4
Diyaliz Tedavisi Ne Kadar Sürer?
“Diyaliz kaç saat sürer?” sorusunun yanıtı, kişinin sağlık durumuna ve böbrek yetmezliğinin niteliğine bağlı olarak değişir. Kronik böbrek yetmezliği son evresinde olan bazı hastalar için diyaliz, böbrek fonksiyonları iyileşene kadar geçici bir çözüm olabilir. Ancak çoğu durumda, özellikle uygun bir böbrek donörü bulunana kadar veya hastanın büyük bir operasyon geçiremeyecek durumda olması gibi nedenlerle ömür boyu diyaliz gerekebilir.
Hemodiyaliz genellikle haftada üç kez yapılır ve her bir seans yaklaşık dört saat sürer. Bu işlem hastanede veya evde gerçekleştirilebilir. Periton diyalizi ise genellikle evde yapılır ve günlük olarak tekrarlanır. Bu da diyet ve sıvı alımı üzerindeki kısıtlamaların hemodiyalize göre daha esnek olmasını sağlar.5
Diyaliz Tedavisi Kimlere Uygulanır?
Diyaliz tedavisi, böbrek fonksiyonları ciddi şekilde bozulan ve böbrek yetmezliği teşhisi konulan hastalara uygulanır. Özellikle böbrek fonksiyonları %15 veya daha düşük seviyelere indiğinde veya ciddi semptomlar yaşandığında diyaliz gerekir. Bu semptomlar arasında nefes darlığı, yorgunluk, kas krampları, mide bulantısı ve kusma bulunur. Doktorlar, hastanın genel sağlık durumu, böbrek fonksiyonları ve yaşam kalitesini dikkate alarak diyaliz tedavisine başlama kararını verebilir. Ayrıca, böbrek fonksiyonlarının zamanla azalmasıyla birlikte, diyalize giren hasta böbrek nakli ihtiyacı da duyabilir. 5
Diyaliz Tedavisi Sonrasında Nelere Dikkat Edilmelidir?
Diyaliz sonrası yan etkiler olabilir ancak tedavi sonrasında hastaların günlük yaşamlarını aktif bir şekilde sürdürmeleri mümkündür. Seyahat ederken, doktorunuz gittiğiniz yerde de diyaliz almanız için düzenlemeler yapabilir. Eğer kendiniz diyaliz yapıyorsanız diyaliz solüsyonu çantalarınızı ve gerekirse taşınabilir diyaliz makinenizi yanınıza alabilirsiniz. Periton diyalizi kullananlar, karınları diyaliz solüsyonu ile dolduğunda bazı fiziksel aktiviteleri sınırlamalıdır. Bunun dışında diyaliz hastaları genellikle egzersiz yapabilir ancak özel aktiviteler veya sporlar hakkında mutlaka hekiminize danışmalısınız. Ayrıca hemodiyaliz alırken doğru beslenme ve reçeteli ilaçlarınızı düzenli kullanarak tedavinizden en iyi sonuçları alabilirsiniz.1 2
Böbrek Hastaları Kaç Yıl Diyalize Girebilir?
Böbrek hastalarının diyaliz süresi; bireyin yaşına, genel sağlık durumuna, böbrek yetmezliğinin nedenine ve eşlik eden diğer sağlık sorunlarına bağlı olarak değişiklik gösterebilir. Genç hastalar, diyalizle birlikte onlarca yıl yaşayabilirken, 75 yaş ve üstü yetişkinlerin ortalama yaşam süresi daha kısa olabilir. Ancak, diyaliz hastalarının yaşam süresi son yıllarda iyileşme göstermiştir. Her hastanın durumu farklı olduğundan konuyla ilgili alanında uzman bir hekimle detaylı bir görüşme yapılması önemlidir.1 3
Uyarı: Bu metin tüketicileri konu özelinde objektif bir şekilde bilgilendirme amaçlı yazılmıştır.